19. yüzyıl sonlarında sirk çalışanların konaklaması için tasarlanan karavanlar, sonraları Avrupa‘da yaşayan çingeneler tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Otomobil sektöründeki gelişmeler sonrasında “motokaravan” adı verilen ve çekme aracına ihtiyaç duyulmadan (araca entegre edilmiş karavan) kullanılan karavan türleri yapılmıştır. Bugün motokaravan ve çekmekaravan olmak üzere iki tür karavan da kullanılmaktadır. İki türün de kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Uzun konaklama süreleri söz konusuysa çekmekaravan, kısa süreli konaklamalar için ise motokaravan tercih edilmektedir. Çekmekaravanın lastik aşınma gideri dışında pek bir amortisman ihtiyacı yoktur. Hareket özgürlüğü ön planda ise motokaravan tercih nedeni olmaktadır.
Karavanlar, yaşamsal fonksiyonlara minimum ölçülerde cevap verebilecek yatak, mutfak, duş, tuvalet ve oturma birimi donanımlarına sahip, motorlu araç standart ölçülerine uygun, hareketli yaşam mekânlarıdır. Karavanlar, çekme karavan ve motokaravan olmak üzere iki gruba ayrılır;
Çekme Karavanlar: Bir çekici aracın arkasına bağlanarak çekilen römork şeklindeki karavanlardır. Bu tür karavanları çekebilmek için karavanın büyüklüğüne göre uygun güçteki araçlara ihtiyaç vardır. Seyahatlerde araç karavandan ayrılarak bağımsız olarak çevre gezilerinde kullanılabilir. Türkiye’de çekme karavanlar 750 kg’dan hafif ve 750 kg’dan ağır olarak iki sınıfa ayrılır ve birinci grup karavanlar ruhsatsız, ikinci grup karavanlar ruhsat ile karayollarında kullanılabilir.
Motokaravanlar: Kendi kendine hareket edebilen ve iç düzeni kamp yapmaya elverişli olarak tasarlanan kendinden motorlu kamp taşıtlarıdır. Motokaravanlar tek parça halinde olup kapalı kasa panelvanların içine, kamyonetlerin arkasına, özel yapılan kasa içine ya da otobüs kasalarının içine tasarlanabilir.